Küresel ısınmanın etkilerini her geçen yıl daha fazla hissediyoruz. İklim krizine karşı sektörler birer birer pozisyon alırken, reklamcılık dünyası da sessizliğini bozdu. Ad Net Zero adı verilen ve Birleşik Krallık’ta doğan küresel girişim, şimdi Türkiye’de.
Türkiye temsilciliğini Reklam ve Pazarlama İletişimi Derneği (REPİD)’in üstlendiği girişim, İstanbul’da düzenlenen özel bir lansmanla tanıtıldı. Lansmana ajans yöneticileri, medya satın alma şirketleri, reklamveren markalar ve yaratıcı endüstrinin önde gelen isimleri katıldı. Amaç net: sıfır karbon hedefi.
Ad Net Zero, reklam endüstrisinin karbon emisyonlarını azaltmak ve uzun vadede sıfırlamak için 5 temel alanda dönüşüm öngören bir sürdürülebilirlik programı. Bu alanlar:
Türkiye, Avrupa’nın en hızlı büyüyen dijital reklam pazarlarından biri. Ancak bu büyüme, karbon ayak iziyle birlikte geliyor. Özellikle dijital altyapı, büyük ölçüde enerji tüketiyor. Streaming servisleri, programatik reklamlar, veri merkezleri… Tüm bunlar görünmeyen ama önemli bir karbon yükü yaratıyor.
Ad Net Zero Türkiye bu nedenle sadece sembolik bir adım değil; sektörün geleceğini şekillendirecek bir zorunluluk.
Katılımcılar, sürecin kolay olmayacağını ancak gerekli olduğunu vurguluyor. Bazı ajanslar hali hazırda karbon nötr sertifikasyonlar için çalışmalar yürütürken, bazı markalar artık kampanya briflerine karbon etkisi ölçümünü de dahil ediyor. Bu, yeni bir çağın başlangıcı.
Reklam sadece tüketimi artıran bir araç değil, artık yaşam biçimlerini dönüştüren bir güç. Bugünün tüketicisi ürünün değil, markanın değerini satın alıyor. Ve bu değer, artık “sürdürülebilir misin?” sorusuna verilen cevapla ölçülüyor.
Ad Net Zero Türkiye, sektörel dönüşümün kurumsallaştığı bir dönüm noktası. Reklam dünyasının sadece konuşmadığı, aksiyona geçtiği bir dönemin başlangıcı olabilir. Şimdi mesele bu taahhütlerin raflarda kalıp kalmayacağı.