Finans tarihinde tarihi bir gün geride kaldı. Yapay zeka devriminin motor gücü Nvidia, 25 Haziran 2025 itibarıyla 3,76 trilyon dolarlık piyasa değeriyle Apple ve Microsoft’u geride bırakarak dünyanın en değerli şirketi oldu. Uzun yıllar “trilyon kulübü”nü elinde tutan Apple tahtını kaybetti, Microsoft şokta… Yeni çağın kuralları, artık silikon çipler üzerinde yazılıyor.
Nvidia CEO’su Jensen Huang, birkaç yıl öncesine kadar teknoloji dünyasının görece sessiz liderlerinden biriydi. Ancak 2022’de OpenAI’nin ChatGPT ile fitilini ateşlediği yapay zeka yarışı, Nvidia’yı taht oyunlarının başrolüne taşıdı. Huang’ın yıllar önce yatırım yaptığı grafik işlemcileri (GPU), bugün yapay zekâ modellerinin eğitildiği dijital madenlere dönüştü. Ve o madeni çıkaran şirket, bu kez değerlemeyle rekor kırdı.
Nvidia hisseleri %4,3 yükselerek 154,31 dolara çıktı. Piyasa değeri: 3,76 trilyon dolar.
Nvidia, artık sadece bir ekran kartı üreticisi değil. Şirket, yapay zekâ sistemlerinin beyni olan çiplerin en büyük üreticisi konumunda. OpenAI, Anthropic, Google, Amazon ve Microsoft gibi devler; Nvidia’nın H100 ve GH200 gibi üst düzey GPU’larıyla devasa yapay zekâ modelleri eğitiyor.
Microsoft’un ChatGPT altyapısı için Azure veri merkezlerinde kullanılan işlemcilerin büyük bölümü Nvidia tarafından sağlanıyor.
Amazon, kendi çiplerini geliştirse de Nvidia’nın ölçeklenebilirliği ve yazılım desteğiyle yarışmakta zorlanıyor.
Apple ise donanım gücü yerine cihaz içi yapay zekâya odaklanarak rekabet dışında kalmış durumda.
Bu yükseliş yalnızca Wall Street haberi değil. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için net bir mesaj:
“Yapay zekâ ile büyüyeceksek, o zekânın çalışacağı altyapıyı da düşünmeliyiz.”
Teknoloji ekosistemlerinin yalnızca yazılıma değil; veri merkezi altyapısına, çip tedariğine, soğutma sistemlerine ve enerji verimliliğine yatırım yapması gerekiyor. Aksi takdirde, yapay zekâ sadece “kullanıcı” olarak kalırız.
Apple ve Microsoft devrildi, Nvidia yükseldi.
Dünyanın en değerli şirketi artık yazılım değil, donanımın zekâya evrildiği bir çağın simgesi.
Sadece girişimcilere değil, enerji ve sanayi politikalarına da yön verecek bir döneme girdik.
Bu gelişmeyi izleyen değil, ona uygun altyapı üreten ülkeler kazanacak.