Küresel iflaslar, 2024’te son on yılı aşan zirveye tırmanırken, Türkiye dâhil 47 ülkede şirketler için alarm zilleri çalıyor. Dun & Bradstreet’in 2024 Küresel İflas Raporu, Ukrayna’da iflas oranlarının yüzde 126 artarak tarihte eşi benzeri görülmemiş bir düzeye çıktığını ortaya koydu. Türkiye’de ise iflas oranı yüzde 23 yükseldi.
Rapora göre 2020-2022 döneminde pandemi destekleriyle yapay şekilde düşük seyreden iflas sayıları, 2023’ten itibaren yükselmeye başladı. 2024’te ise yüksek faiz oranları, azalan likidite ve zayıf talep dengesi küresel çapta adeta iflas dalgasını tetikledi.
Dun & Bradstreet COO’su Julian Prower, “2024’te küresel iflaslardaki artış, sürpriz değil. Devlet desteklerinin sona ermesi ve faiz oranlarının artması kaçınılmaz sonu hızlandırdı” yorumunu yaptı. Prower, şirketlerin ayakta kalmak için proaktif risk yönetimi, sağlam nakit akışı ve tedarik zincirinde çeşitlilik gibi stratejileri mutlaka uygulaması gerektiğine dikkat çekti.
Küresel iflaslar hızla artıyor, Raporda öne çıkan başlıca ülkeler şöyle:
Türkiye, yüzde 23 artışla Almanya (%22) ve İtalya (%20) gibi Avrupa ekonomilerinin de önüne geçti.
CRIF İzleme Servisi’nin analizine göre, 2024’te Türkiye’de toplam 465 şirket iflas etti. Üstelik bu rakam, ticaret siciline yansıyan ve mahkeme kararıyla kesinleşen verileri kapsıyor. Baş Ekonomist Dr. Arun Singh, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu pek çok ülkede düşük faiz döneminde ayakta kalan şirketlerin, faizlerin hızla yükselmesiyle ağır bir bilanço baskısı yaşadığını ifade etti.
Singh, özellikle perakende, konaklama, inşaat ve imalat sektörlerinde kâr marjlarının düşük olması nedeniyle iflas riskinin daha da yüksek olduğuna vurgu yaptı.
Raporda dikkat çeken bir diğer veri ise 2023’te iflaslarda yüzde 79 artış yaşayan ABD’nin 2024’te yalnızca yüzde 6 artışla daha dengeli bir tablo çizmesi oldu. Buna karşın Almanya, Hollanda ve İspanya gibi Avrupa ülkelerinde artış eğilimi devam etti.
Yunanistan, Kolombiya ve Çin gibi bazı ülkelerde ise şirket iflasları geriledi. Yunanistan, yüzde 48 düşüşle en iyi performansı sergiledi.
Rapora göre yüksek faiz ve enflasyon, işletmelerin gelirlerini baskılarken borç servis maliyetlerini artırdı. Özellikle e-ticarete adapte olamayan, tedarik zinciri sorunları yaşayan şirketler hızlı şekilde finansal darboğaza sürüklendi.
Dun & Bradstreet Baş Ekonomisti Dr. Arun Singh’in değerlendirmesi:
“Özellikle perakende, inşaat ve konaklama sektörleri, marj erozyonu ve talep düşüşü nedeniyle iflas riskiyle en fazla yüzleşen alanlar oldu. Dijitalleşmenin yavaş ilerlediği şirketler, rekabet avantajını kaybetti.”
Dun & Bradstreet Baş Ekonomisti Dr. Arun Singh, 2025 yılı için de uyarıda bulundu:
“Faiz oranlarının kısmen düşmesi bekleniyor ancak bunun şirket bilançolarına olumlu etkileri sınırlı olacak. Likidite sıkışıklığı, düşük kredi notlu şirketler için en önemli risk. Bu nedenle küresel iflaslar 2025 boyunca artmaya devam edecek, ciddi bir rahatlama ancak yıl sonuna doğru mümkün olabilir.”
Pandemide “görünmez destek”le ayakta kalan binlerce işletme, şimdi gerçeğin soğuk yüzüyle tanışıyor. Son 12 yılın en yüksek iflas oranları, hem küresel kırılganlıkların hem de yeni ekonomi düzeninin acı faturası. Veriler, krizlerin artık sadece “belli başlı ülkeleri” değil, dünya genelindeki işletme dengelerini sarsan sistemsel dalgalar ürettiğini kanıtlıyor. Artık işletmeler için en önemli strateji, sadece büyümek değil, ayakta kalmak. Küresel iflaslar her geçen gün artıyor.