Rekabet Kurumu’nun radarına bu kez Fakir Elektrikli Ev Aletleri takıldı. Kurul, şirketin hem fiyatlara müdahale ettiğini hem de perakendeciler arasında dolaylı bilgi paylaşımına aracılık ederek rekabeti ihlal ettiğini tespit etti. Fakir Ev Aletleri Rekabet Cezası kararı: Yaklaşık 26 milyon TL.
Ama bu işin sonu değil: Fakir, uzlaşma kartını masaya sürdü, cezasında %25’lik indirim sağladı.
Rekabet Kurulu’nun tamamladığı soruşturma sonuçlarına göre Fakir;
Kurul, bu davranışların açık biçimde “topla-dağıt karteli” yapısına benzediğini belirtti. Yani bir firma, piyasada rekabet eden firmaların fiyat ve satış stratejilerini koordine etmeye başlamışsa, orada rekabet değil, masa altı düzen konuşur.
Fakir, “uzlaşma” yöntemine başvurarak süreci kısa tuttu, ancak bu tür vakalarda “itirafla gelen indirim”, cezayı hafifletse de kamuoyundaki marka algısını ağırlaştırabiliyor.
Cezanın indirime rağmen yaklaşık 26 milyon TL olarak belirlenmesi, ihlalin ciddiyetini ortaya koyuyor. Soru şu: Bu ceza mı daha büyük, yoksa tüketici güveninin erozyonu mu?
Tüketici fiyatlarının üzerine görünmeyen bir elin bastığı her senaryo, hem piyasaya hem güvene zarar verir.
Fakir’in fiyatları yukarıdan belirlemesi, rekabetin doğal akışına ket vurmakla kalmadı; bilgi paylaşımına da köprü oldu.
Uzlaşma, yasal bir yol olabilir ama işin “rekabet” kısmı kamu vicdanında daha ağır terazide tartılır.